Hollywood filmlerindeki abartılı doğum ve hamilelik sahneleri sayesinde bazı kişiler hala bunların yanlış olmadığını ya da mutlaka yaşanması gerektiğini düşünüyor. Ancak işin aslı pek de öyle değil. Her vücut farklı olduğu için kişiden kişiye değişmekle birlikte, bu Hollywood klişeleri hemen hemen her hamilelik için geçerli değildir. Gelin hamilelikle ilgili bu yanlış tanıtılan şeylerin neler olduğuna bir göz atalım…
1. Yüksek sesle bağırmak
Hiç şüphe yok ki doğum yapmak zor ve korkutucu ama filmler bu süreci bir şeytan çıkarma gibi gösteriyor. Gerçekte, bebeği dışarı itmeyi zorlaştıracağı için kadınlara bağırmamaları tavsiye edilir. Kabız olduğunuzu hayal edin, aynı anda hem bağırmak hem de itmek neredeyse imkansız! Kişiyi yorarak ihtiyaç duyduğu enerjiyi de alır.
2. Bebek doğar doğmaz doğumun bitmesi
Filmlerde bebek doğar doğmaz süreç biter. Gerçek hayatta kadınlar plasentayı da doğurduğu için bebek çıkar çıkmaz doğum bitmez. Doğumun bu son adımı da yaklaşık 20 dakika daha sürer. Temizledikten sonra bile kanamanız olacak.
3. Çok kolay hamile kalabilmek
Sinemada hamile kalmak için “Aşk yeter” derler. Ne yazık ki bazıları için hamile kalmak o kadar kolay değil. Birçok film, kadınların ilk ilişkiden hemen sonra hamile kaldıklarını gösterir. Bu gerçekleşebilse de, yumurtlama günlerinize yakın bir zamanda gebe kalma olasılığınız, ayın rastgele bir gününe göre daha yüksektir. Çoğu durumda, hamile kalmak için birkaç girişimde bulunulur.
4. Hamileliğin zevk getirdiği inancı
Filmler genellikle kusursuz tenli kadınları gösterir. Hamile kalmanın kendisini ne kadar iyi hissettirdiği konusunda iltifat alıyorlar. Gerçekte, bazı şanslı bayanlar “hamilelik parıltısından” muzdariptir, ancak çoğul gebeliklerle gelen sivilce, renk değişikliği, çatlaklar ve hatta kızarıklıklardan muzdariptir.
5. Hamile kadınların sadece karınları şişkindir ve vücutları asla değişmez.
Tamam, filmler bazen göğüslerde bazı değişiklikler gösterir. Ama aslında şişmiş olan tek şey bu değil. Birçok hamile kadın şişmiş ayaklar, eller ve ayak bilekleriyle uğraşmak zorunda kalır. Hatta ayakkabınızı giyemeyecek, alyansınızı çıkaramayacak duruma gelebilirsiniz.
6. Sadece sağlıksız veya mevsimi olmayan şeyleri arzulamak
Filmlerde hamile kadınların abartılı yemek yediğini görürsünüz. Kuş sütünün eksik olduğu sofrada hem tatlıyı hem de pizzayı ağızlarına tıkayarak fast food yerler. Bununla birlikte, gerçek durumlarda, kadınlar genellikle her seferinde yalnızca bir şeyi arzular. Mideleri zaten bulandığı için bir oturuşta fazla yemek yiyemeyebilirler.
7. Hamile olduğunuzu ancak gebelik testi ile anlayabilmeniz
Normalde kişilerin kan fiyatlarına bakılarak hamile olup olmadığı anlaşılabilir. Ancak sinemalarda sanki hamilelik ancak testle belli olurmuş gibi bir hava var. Ya da tüm belirtileri göstermelerine rağmen anlayamazlar ve bayılıp doktora gittikten sonra öğrenirler. Bayıldıklarında kimse hamile olduklarından şüphelenmez.
8. Sabah bulantısı kısa sürer ve çabuk geçer ve gün içinde mide bulantısı yapmaz
Hamile bir bayanın sinema salonundaki tipik bir sabahında, hızlı bir sabah bulantısı geçirir ve ardından gününe devam eder. Sevimli bir biçimde kustuktan sonra hızla iyileşir. Görünüşe göre hamilelik her zaman baş ağrısına ve mide bulantısına neden olabilir. Her yemekten sonra kustuğunu söyleyenler bile var. Bazı kadınlar sadece mide bulantısı hissederler ve kusmazlar. Yorgunluk veya diğer semptomlar onları daha çok etkiler.
9. Neredeyse hiç sezaryen doğum yok
Filmlerdeki tüm doğum sahneleri, normal doğum yapan bir kadını gösterir. Çığlık atıyor ve terliyor ve doktor bebeği örtbas ettikten sonra gördüğünü söylüyor. Gerçekte elbette doğum sezaryen de olabilir. Bu çok doğal bir şey.
10. Mükemmel olmak ve sadece doğum anında acıyı hissetmek için dokuz ay
Bu bilinen klişelerden biridir. Anne adayı çok keyifli ve olumluyken birden bir sancı girer. Bu ağrı sadece doğum içindir. Hastaneye gider ve bebek doğar. Yanlış alarm değil. Gerçekte bu ağrılar belli frekanslarda görülebilir. Ne yazık ki her krampta bebek o kadar hızlı gelmiyor. ?
cine-ajans.xyz